2 Temmuz 2009 Perşembe

Kerem Gönlüm Anlattı

Kerem başarılı bir sezonu geride bıraktın. Her geçen yıl oyununu biraz daha geliştiriyorsun. Bu sezon için en iyi sezonun yorumunu yapabilir miyiz?
Öncelikle bu değerlendirmeniz için teşekkür etmek istiyorum. Her yıl basketbolumu daha da geliştirebilmek adına çok çalışıyorum. Bu yıl özellikle antrenörümüz Ergin Ataman’ın bana gösterdiği güven, kariyerimdeki en iyi sezonlarımdan birini yaşamamı sağladı. Hatta kariyerimdeki en başarılı sezonumu geçirdiğimi söyleyebilirim.
Basketbola daha erken bir yaşta başlamış olsaydın, bugünkü durumundan daha farklı olabilir miydin?
Elbette. Eğer basketbola daha erken bir yaşta başlamış olsaydım ve şu ana kadar çalıştığımdan daha iyi çalıştırılmış olsaydım elbette ki bazı şeyler çok daha farklı olabilirdi. Zaten ben de bunu bildiğim için aradaki farkı kapatabilmek adına her zaman çok çalıştım ve çalışıyorum da.
Bu sene Polonya’daki Avrupa Şampiyonası ile birlikte Milli Takım’daki 4. Avrupa Basketbol Şampiyonası’nı yaşayacaksın. Bu güne kadar yaşadıklarını ve anılarını bizimle paylaşır mısın?Aslına bakarsanız ilk 3 şampiyona bende çok iyi anılar bırakmadı. Bu şampiyonalarda takım olarak istediğimiz başarıyı elde edememiştik. Polonya’da takım olarak çok daha önemli bir başarıya imza atacağımızı umuyorum. Zaten bunu da, geride bıraktığımız elem grubu maçlarında herkese gösterdik.
Türkiye’den bahsedildiği zaman herkes 2006 Dünya Şampiyonası’nı konuşuyor. Japonya’da takımın yıldız oyuncuları olmadan çok önemli bir başarıya imza atmıştınız. Bunun için neler söylemek istersin?
2006 Dünya Şampiyonası bizim için gerçekten çok mükemmel ve inanılmaz bir turnuvaydı. Takım olarak şampiyona boyunca çok iyi savaştık. Belki takımda yıldız oyuncular yoktu ama Milli Takım için terinin son damlasına kadar mücadele eden oyuncular sahadaydı. Yüreğiyle oynayan oyuncular, orada alınan altıncılığı sonuna kadar hak ettiler. Milli Takım’da önemli olan, sahada kalbinizle savaşmanız ve oynamanız.
Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında takımdaki uyum üst düzeydeydi. Birlikte oynadığın arkadaşlarınla senin de uyumun dikkatlerden kaçmadı. Avrupa Şampiyonası’na kadar olan sürede bu uyumu koruyabilmek için neler önemli olacak?
Aslına bakarsanız bunu konuşmak için çok erken. Daha önümüzde 4-5 aylık bir süre var. Şimdiden Milli Takım’ın Polonya’da nasıl bir uyum yakalayacağını söylemek zor. Ancak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, eleme grubundaki savaşan ve kazanma hırsı içinde olan takımı Polonya’da da izleyeceksiniz.
Avrupa Şampiyonası’nda Polonya, Bulgaristan ve Litvanya ile grup maçlarınızı oynayacaksınız. Rakipleriniz hakkında neler söylemek istersin?
Bana göre zorlu bir grupta yer aldığımızı söyleyebilirim. Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi Litvanya büyük ve güçlü bir takım. Polonya evsahibi olmasının avantajını en iyi şekilde kullanmak isteyecek. Bulgaristan’ın belki yıldız oyuncuları yok ancak takım ruhu güçlü olan bir ekip. Bence, grup mücadelesinde bizi zorlu maçlar bekliyor.
Efes Pilsen ile birlikte Beko Basketbol Ligi’nde çok başarılı bir konumdasınız. Ancak aynı başarıyı Euroleague’de gösteremediniz. Bunun sebepleri neler?
Her sezon olduğu gibi, bu sezon başında da Efes Pilsen’in Euroleague’deki hedefi Final Four’du. Ancak, sanırım yeni bir yakım olmanın dezavantajlarını yaşadık. Takımda yer alan 12 oyuncu da çok iyi oyuncular. Ancak sanırım oyuncuların birbirlerine adapte olması ve bu süreç bizi Euroleague’deki hedefimize ulaşmamızdan alıkoydu.
Türkiye’de birçok farklı kulüpte forma giydin. Ancak Türkiye dışına hiç çıkmadın. Geriye dönüp baktığında keşke yurtdışında da oynasaydım dediğin oluyor mu?
4 yıldır Efes Pilsen’de oynuyorum. Daha önce farklı takımlarda da forma giydim ancak Efes Pilsen’de çok mutluyum. Sezon sonunda kontratım sona erecek. Yeni sezonun neler getireceğini bilemem ancak dediğim gibi burada çok mutluyum çünkü kendimi Efes Pilsen forması altında ispat ettim.
Daha önce Hidayet Türkoğlu ile Türkiye’de düzenlenecek olan FIBA 2010 Dünya Şampiyonası hakkında konuşmuştuk. Ancak Atlantik’in diğer yanındaki Hidayet’in düşünceleri dışında bu büyük organizasyonla ilgili olarak sen neler düşünüyorsun?
Türkiye bu önemli organizasyona 4-5 yıldır hazırlanıyor. Dünyadaki en büyük basketbol organizasyonu ve elbette Türkiye’ye de dünyanın en büyük oyuncuları gelerek şampiyonluk için mücadele edecek. Bu anlamda tüm Türkiye için büyük önem taşıdığını söyleyebilirim. Bu olaya kendi açımdan baktığımda ise çok ilginç ve beni çok heyecanlandıran bir turnuva olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’de, hepimiz bu büyük organizasyonu dört gözle bekliyoruz.
Kerem son olarak, basketbola başlamak isteyen ancak yaşının geçtiğini düşünen gençlere söylemek istediğin bir şeyler var mı?
Öncelikle bu söyleşi için teşekkür ederim. Şunu söyleyebilirim ki öğrenmenin yaşı olmaz. İnsan her yaşta, her şeyi öğrenebilir. Sadece umutlarını kaybetmemeleri ve çok çalışmaları gerekiyor. Bence genç oyuncular olaya böyle bakmalı ve böyle düşünmeli. Başarabileceklerine inanmaları gerekiyor. Bu saydıklarımın çoğu zaman yeterli olacağını söyleyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder